11 Aralık 2009 Cuma


"Koyun da burada" dedikten sonra koyuna inek demiş!?

Mısıy mısıy da hamster hamster oluyor:)

Son sayfada ayı ve arı yanyana. İkisine de 'ayı' dediğini farkettikten sonra arıyı böcek olarak değiştirmeyi tercih etti:)

Dobatlarını giyerken..

Bu yıl dibetine luluda(çikolata) sürüp rulo yapıp yiyebiliyorsa, seneye kendi krebini kendisi hazırlamayı becerebilir mi acaba? (pipete de krebe de dibet diyor)

*Mutfakta bana yardım etmeyi çok seviyor. Bulaşıkları makinadan boşaltmak onun işi mesela. Tek tek çıkartıp elime veriyor ya da masaya koyuyor. Bulaşık makinası dolduktan sonra tableti koyup kapağı kapatıp düğmeye basmak da Elif'in görevi. Tableti yerine koyarken "Aman da aman, pembeli pembeli kopu(topu) da varmıııış" demesi sanırım bu işten ne kadar zevk aldığının kanıtı:))

*Geçenlerde mutfağa geldi "anne kadına bakacağım" diye tutturdu. "ne kadını? nerede kızım kadın tv de mi gördün?,.... " diyorum, "kadına bakacağım" diyor başka birşey demiyor. Çocuk çıldırmadan yemeğin tadına bakmak istediğini anlayabildim neyseki. "t" lere hala "k" diyoruz da:)

*Kaşarlı kost istedi bu sabah. Yedikten sonra oyuncaklarını kopladı, kokalarını kaktık ve Kayıklara gittik:)

30 Ekim 2009 Cuma

*Son zamanlarda dilinden düşürmediği şarkı;

minik kedi minik kedi yine gel yine gel
gel minik kedi yine gel
gittim evden süt getirdim
sütünü içince kaçtı gitti

Ama,"gittim evden süt getirdim" kısmını, şarkıyı sürekli benden dinlediği için olsa gerek "gitti evden süüt getirdi anneeem" şeklinde söylüyor:)

*Umut Abiii! ödevini yap", "Saat 10 oldu bak hadi yat artık" Umut'a akşamları rahat vermiyor:)


*Pardon demeyi çok seviyor. Geçen gün ayağıma bastı (muhtemelen kasıtlı:)) Sonrasında da"Anne paaaton yaaa ayağına bastım" diye özür diledi.
Soğol ya da teşekkür ederimi de pek kullanmaz bizim kız. Genelde "merci beaucoup" der:) Abisinden ne duyuyorsa...

*Resim yaparken kalemin ucu bitince "Anne bunun pili bitmiş, yazmıyor" diye yanıma getirdiğinde çok gülmüştüm.

ok rahat herşeyi ifade edebilse de kelimeler hala çok bebeksi çıkıyor. Hiç düzeltmeye çalışmadığımız gibi bazı kelimeleri daha düzgün söylemeye başladığını görünce üzülüyoruz.
Şemsiye ye memişi diyor mesela:)
Komik olduğunun da farkında "Şemsiye desene Elif" dediğimizde "Anne ben memişi diyemiyom, memişi diyom komuk oluyoo" diyor:))

19 Ekim 2009 Pazartesi

Sonunda saçlar kestirildi, tepkiler olumlu:)







Hiç aksatılmadan yapılan gece sporundan bir kare:)



vee artık şu hoplayıp zıplama bitse de yatıp uyusak diye bekleyen babaanne ve dede;)

Bayramdan iki gün önce Malatya'dan kayınvalidemler geldiler. Onlar bizde olunca Gemlik'den Levent Abiler de geldiler bayramda, birkaç gün kaldılar.

Levent Abi'nin minik(!) kızı Zühre Nur

Maşallah Zühre Nur, Elif'den 1 yaş küçük olmasına rağmen boyu neredeyse Elif'inki kadar, kilosuysa epey bi fazlaydı:) Boy pos yerinde olup da hareketler, çıkardığı sesler bebeksi olunca Elif'in kafası karıştı, Zühre Nur'dan çekindiği için hep kucağımda kalmayı tercih etti:)

Operasyon öncesi çektiğim fotoğraflar:)

Sağolsun Ömer, moral destek için o dönemde Umut'un yanındaydı.


Muayenehanenin önünde

Muayenehanede:)


İdolleri Efe Abileriyle..

O gün sadece dayımı ve dayımın oğlu Efe'yi beklerken yengemi, Müge'yi, teyzemi ve Rıza'yı karşımızda görünce hem şaşırdık hem de çok sevindik. Güzel bir sürpriz oldu hepimiz için.
İyi ki gelmişler, Bulent de ben de stres+orucun da etkisiyle sanırım fenalaştık. Umutla değil ama, etrafta bizimle ilgilenecek birilerinin olması iyi oldu:))

Doktorumuz Ufuk Özaydın dı. Dr. iyiydi, Umut da beklediğimizden çok daha soğukkanlıydı. Oldu bitti üzerimizden de büyük bir yük kalktı çok şükür.

28 Eylül 2009 Pazartesi

*Geçenlerde oturma odasına girince bütün yastıkların umut ve elif tarafından yerlere atılmış olduğunu görünce sinirlendim. Elif hemen savunmaya geçti "biz umut abisiyle oynuyos oynuyos. çok eğlençili oluyo, eğlenyos biz anne ama" dedi:)
*Çok şükür gece yatmadan süt içme alışkanlığı kazandı. Birkaç haftadır her akşam bir su bardağı ılık ballı sütü pipetle içiyor. Dün gece "anne ...... ver" dedi. (şimdi tam hatırlamıyorum ne dediğini) Daha sonra "dibet istiyom dibet, şaşırdım anne" dedi:)
*"t" ye "k"diyor. (zeynep de "k"lere "t" derdi:))
tuna-kuna, tarık-kayık, tavuk-kayuk, top-kop, taş-kaş,....:)
*Umut'a çoğu zaman Umut Abi demekle birlikte bazen Umut Abisi ve Umut dediği de oluyor.
Bülent'e de ya babası ya da Bülent baba diyor.
umut'a ismiyle hitap ettiğinde "umut abi" diye düzeltince babasına da bülent baba demeye başladı:)
* "yapamıyorum, taşıyamıyorum" gibi olumsuz kelimeleri "yapamıyomıyom, taşıyamıyamıyamıyom..." şeklinde ekolu söylüyordu:) Çok hoşumuza gidiyordu. Son günlerde düzgün söylemeye başladı:(
*çikolata-luluda
limonata-munoda
otur-ödle (ne alakaysa)
şibşiğşuğ-bişibişu
*09.10.2009 Umudi sünnet oldu. İzin verirse fotoğraflar bir dahaki sefere.

13 Eylül 2009 Pazar

MALATYA FOTOĞRAFLARI


Aydın-Ankara yolunda

:)


Saliş&Şükü:)

9 ağustos sabahı Malatya'ya gitmek üzere yola çıktık. Çocuklarla o kadar uzun yol çok yorucu olacağı için ve Ankaradaki arkadaşlarımızı da çok özlediğimiz için bir gece Ankara'da Hümeyralarda kalmaya karar verdik. Sağolsun bizim orada olduğumuz akşam Saliha, Şükran ve Esralar da geldiler. Şükran herzamanki gibi yine sürpriz yapmış ve d. günü pastasıyla gelmiş:) Ankara'da da ikinci defa arkadaşlarla kutlamış olduk kızımla doğumgünümüzü.
Saliha Teyzesi de Elif'e çok cici kıyafetler hediye edip mahcup etti o akşam bizi.
Aydın'da sıcaktan hiç rahat uyunmuyordu. Ankara'da kaldığımız gece deliksiz uyumuş ve o kadar dinlenmiş kalkmıştık ki.. Hümeyracım yoruldu ama bir gece Ankara'da kalmak çok iyi geldi bize.


Malatya'da evin önündeki kum yığını çocuklara parkı hiç aratmadı.

Cumali Abi'nin şirin kızı İrem

Elif&İrem



İrem dedesiyle


Mangal ziyafeti öncesi (et ve etrafındaki kediler)

Şenbağ, Cihan, Dilruba, Umut, Yiğit Can

Ve yine İrem:)

Cevdet'in kızları Dilruba ve..

Şenbağ





Kuzenler:)

12 Eylül 2009 Cumartesi

KÖY FOTOĞRAFLARI

Pakize Yengem ve ben
Aslında annemin yengesi olur kendisi. Çocukken defalarca düzeltmeye çalışmışlığı vardır "İpek çocuum, ben senin yengen mi olurum hiç, büyükanne desene" diye ama alışmışım 'yenge'ye değiştiremedim işte bir türlü. Her neyse..
Çocukken haftasonları ve yaz tatillerinde köyümüze giderdik. Ben anneannemi de çok sevmeme rağmen annemlerle birlikte anneannemlerde kalmayı değil de, yalnız olduğu için acıdığım Pakize Yengemle kalmayı tercih ederdim. Doğrusu hiç de pişman olmazdım gittiğime. Yer yatağında gece sohbetlerimiz vardı iki samimi arkadaş gibi. Mükemmel bir dinleyiciydi. Anlattığım her olayı hatırlaması, bütün arkadaşlarımın ismini bilip tek tek sorması o yaşlarda bile şaşırtırdı beni. Sabah birlikte ekmek yapardık. Ocağın yanında bana da özel yer hazırlar, bir parça hamurla oklava tutuştururdu elime sıkılmayayım diye. O büyük süpürgeyle ben küçükle süpürürdük avluyu. Ben bahçenin onda birini bile süpüremeden o çoktaan işini bitirmiş olurdu ama "yaa ipek sen olmasan ben hayatta bitiremezdim bunca işi" derdi, ben de kek kek inanırdım:) ve acayip önemli hissederdim kendimi. Birlikte incir toplamaya bahçeye, cumaları da pazara giderdik. Maddi imkanı çok kısıtlı olmasına rağmen bana güllü nalınlar, elbiseler alırdı. Her daim mutlu dönerdim pazardan.
Çocukluğumun önemli bir kısmı yanında geçmesine rağmen onun tarafından bir defacık bile kırıldığımı, üzüldüğümü hatırlamam. Bilakis yanında geçirdiğim zamanları hep tebessümle ve yengemin tahammülüne ve sabrına hayran kalarak hatırlarım.
Her yıl yengemi biraz daha küçülmüş ve çökmüş görüp üzülsem de kendisi bunları çok dert ettiği için "iyi gördüm seni yenge maşallah" diye yalan söyleme ihtiyacı hissediyorum. Ne kadar inandırıcı oluyorsa artık. (Ah mümküm olsa hiç düşünmeden seve seve bi 10 kilo verirdim ama..;))
Yaşına ve zayıf bünyesine rağmen her zaman bahçesi düzenli ve bakımlı evi de pırıl pırıldır.
Her yönüyle örnek alınacak özel bir insandır kısacası..


Elif, Pakize Yengemin bahçesinde



Köy yolunda

Kuzenler, yeğenler, amcalar, teyzeler....

Bahar Ablasıyla P. Yengemin hayatında



Bahar ve Pakize Yengemin torunları Fikriye ve Goncayla


Gonca, Elif'i su kaplumbalarıyla tanıştırıyor:)


Ablalarının ilgisinden dört köşe olmuş Elif

Yine yengemin evinde, firikik vermeden bacak bacak üstüne atmaya çalışırken:)




Elif, yıllar (hatta asırlar:P) önce benim oynadığım bahçede oynarken

"Kan çeker" lafını doğrulayan bir foto. Elif, halamın torunu Gizemle sarmaş dolaş


Kuzenim Selim kızlarla..

Halamın tatlı dilli, güler yüzlü gelini Hafize, çocuklarla halamların evinin önünde..