İlkini ayın 5 inde gerçekleştirdiğimiz İstanbul gezimizin ikincisini yine pt günü bu sefer de Beşiktaş ve Ortaköy sahili olmak üzere gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz:P
Hafta içi görüştüğümüzde nasıl ballandıra ballandıra anlattıysak artık, Arzu dayanamadı küçük oğlu Yasin ile bize katıldı bu hafta. Olduk mu 3 büyük, üç küçük(+3 araba)
Ama Arzu'nun şansına işler sabahtan ters gitti. Ekspres Mecidiyeköy otobüsü saatinde gelmedi. Hatta geç bile gelmedi.(oysa internette o gün güncellenen sayfasında, beklediğimiz saatte otobüs vardı) Bakırköy otobüsünün şoförü "boşuna beklemeyin bu saatte geçmez artık" deyince -zaten soğuktan donmuşuz-Bakırköy otobüsüne atlayıverdik. Niyetimiz oradan Mecidiyeköy'e gitmekti. Ama Bakırköy'den de Mecidiyeköy seferlerinin kalktığını görünce sabah sabah moralimiz bozuldu. Trenle Eminönüne gitmeye karar verdik oy birliğiyle.(o trenin ilk durağı da neredeyse evimizin dibinde bu arada:))
Eminönüne varmamız öğleni bulunca Arzu çocuklarının okuldan dönüş saatinde evde olabilmek için Eminönünde kalmayı tercih etti:( Biz de yolumuza hiç arzusuz 'Arzu'suz devam ettik.
Gün içinde telefonlaştığımızda Arzu'nun Eminönünde kokoreçleri afiyetle mideye indirdiğini duyunca isabet olmuş dedik gerçi ama..;)
BEŞİKTAŞ
ORTAKÖY
Bol bol park fotoğrafı koyuyorum ki, ne kadar iyi bir anne olduğumu görsün:) ileride o da beni gezdirsin:)
Fotoğrafını çekerken "gül" dememek lazımmış:)
Çekerken sadece Elif'e odaklanmışım, koca konteynırı görmemişim:)
Mısırın her türlüsüne bayılıyor! 
:)
