28 Eylül 2009 Pazartesi

*Geçenlerde oturma odasına girince bütün yastıkların umut ve elif tarafından yerlere atılmış olduğunu görünce sinirlendim. Elif hemen savunmaya geçti "biz umut abisiyle oynuyos oynuyos. çok eğlençili oluyo, eğlenyos biz anne ama" dedi:)
*Çok şükür gece yatmadan süt içme alışkanlığı kazandı. Birkaç haftadır her akşam bir su bardağı ılık ballı sütü pipetle içiyor. Dün gece "anne ...... ver" dedi. (şimdi tam hatırlamıyorum ne dediğini) Daha sonra "dibet istiyom dibet, şaşırdım anne" dedi:)
*"t" ye "k"diyor. (zeynep de "k"lere "t" derdi:))
tuna-kuna, tarık-kayık, tavuk-kayuk, top-kop, taş-kaş,....:)
*Umut'a çoğu zaman Umut Abi demekle birlikte bazen Umut Abisi ve Umut dediği de oluyor.
Bülent'e de ya babası ya da Bülent baba diyor.
umut'a ismiyle hitap ettiğinde "umut abi" diye düzeltince babasına da bülent baba demeye başladı:)
* "yapamıyorum, taşıyamıyorum" gibi olumsuz kelimeleri "yapamıyomıyom, taşıyamıyamıyamıyom..." şeklinde ekolu söylüyordu:) Çok hoşumuza gidiyordu. Son günlerde düzgün söylemeye başladı:(
*çikolata-luluda
limonata-munoda
otur-ödle (ne alakaysa)
şibşiğşuğ-bişibişu
*09.10.2009 Umudi sünnet oldu. İzin verirse fotoğraflar bir dahaki sefere.

13 Eylül 2009 Pazar

MALATYA FOTOĞRAFLARI


Aydın-Ankara yolunda

:)


Saliş&Şükü:)

9 ağustos sabahı Malatya'ya gitmek üzere yola çıktık. Çocuklarla o kadar uzun yol çok yorucu olacağı için ve Ankaradaki arkadaşlarımızı da çok özlediğimiz için bir gece Ankara'da Hümeyralarda kalmaya karar verdik. Sağolsun bizim orada olduğumuz akşam Saliha, Şükran ve Esralar da geldiler. Şükran herzamanki gibi yine sürpriz yapmış ve d. günü pastasıyla gelmiş:) Ankara'da da ikinci defa arkadaşlarla kutlamış olduk kızımla doğumgünümüzü.
Saliha Teyzesi de Elif'e çok cici kıyafetler hediye edip mahcup etti o akşam bizi.
Aydın'da sıcaktan hiç rahat uyunmuyordu. Ankara'da kaldığımız gece deliksiz uyumuş ve o kadar dinlenmiş kalkmıştık ki.. Hümeyracım yoruldu ama bir gece Ankara'da kalmak çok iyi geldi bize.


Malatya'da evin önündeki kum yığını çocuklara parkı hiç aratmadı.

Cumali Abi'nin şirin kızı İrem

Elif&İrem



İrem dedesiyle


Mangal ziyafeti öncesi (et ve etrafındaki kediler)

Şenbağ, Cihan, Dilruba, Umut, Yiğit Can

Ve yine İrem:)

Cevdet'in kızları Dilruba ve..

Şenbağ





Kuzenler:)

12 Eylül 2009 Cumartesi

KÖY FOTOĞRAFLARI

Pakize Yengem ve ben
Aslında annemin yengesi olur kendisi. Çocukken defalarca düzeltmeye çalışmışlığı vardır "İpek çocuum, ben senin yengen mi olurum hiç, büyükanne desene" diye ama alışmışım 'yenge'ye değiştiremedim işte bir türlü. Her neyse..
Çocukken haftasonları ve yaz tatillerinde köyümüze giderdik. Ben anneannemi de çok sevmeme rağmen annemlerle birlikte anneannemlerde kalmayı değil de, yalnız olduğu için acıdığım Pakize Yengemle kalmayı tercih ederdim. Doğrusu hiç de pişman olmazdım gittiğime. Yer yatağında gece sohbetlerimiz vardı iki samimi arkadaş gibi. Mükemmel bir dinleyiciydi. Anlattığım her olayı hatırlaması, bütün arkadaşlarımın ismini bilip tek tek sorması o yaşlarda bile şaşırtırdı beni. Sabah birlikte ekmek yapardık. Ocağın yanında bana da özel yer hazırlar, bir parça hamurla oklava tutuştururdu elime sıkılmayayım diye. O büyük süpürgeyle ben küçükle süpürürdük avluyu. Ben bahçenin onda birini bile süpüremeden o çoktaan işini bitirmiş olurdu ama "yaa ipek sen olmasan ben hayatta bitiremezdim bunca işi" derdi, ben de kek kek inanırdım:) ve acayip önemli hissederdim kendimi. Birlikte incir toplamaya bahçeye, cumaları da pazara giderdik. Maddi imkanı çok kısıtlı olmasına rağmen bana güllü nalınlar, elbiseler alırdı. Her daim mutlu dönerdim pazardan.
Çocukluğumun önemli bir kısmı yanında geçmesine rağmen onun tarafından bir defacık bile kırıldığımı, üzüldüğümü hatırlamam. Bilakis yanında geçirdiğim zamanları hep tebessümle ve yengemin tahammülüne ve sabrına hayran kalarak hatırlarım.
Her yıl yengemi biraz daha küçülmüş ve çökmüş görüp üzülsem de kendisi bunları çok dert ettiği için "iyi gördüm seni yenge maşallah" diye yalan söyleme ihtiyacı hissediyorum. Ne kadar inandırıcı oluyorsa artık. (Ah mümküm olsa hiç düşünmeden seve seve bi 10 kilo verirdim ama..;))
Yaşına ve zayıf bünyesine rağmen her zaman bahçesi düzenli ve bakımlı evi de pırıl pırıldır.
Her yönüyle örnek alınacak özel bir insandır kısacası..


Elif, Pakize Yengemin bahçesinde



Köy yolunda

Kuzenler, yeğenler, amcalar, teyzeler....

Bahar Ablasıyla P. Yengemin hayatında



Bahar ve Pakize Yengemin torunları Fikriye ve Goncayla


Gonca, Elif'i su kaplumbalarıyla tanıştırıyor:)


Ablalarının ilgisinden dört köşe olmuş Elif

Yine yengemin evinde, firikik vermeden bacak bacak üstüne atmaya çalışırken:)




Elif, yıllar (hatta asırlar:P) önce benim oynadığım bahçede oynarken

"Kan çeker" lafını doğrulayan bir foto. Elif, halamın torunu Gizemle sarmaş dolaş


Kuzenim Selim kızlarla..

Halamın tatlı dilli, güler yüzlü gelini Hafize, çocuklarla halamların evinin önünde..

6 Eylül 2009 Pazar

AYDIN FOTOĞRAFLARI

Home sweet home
Üst katta annemlerin, orta katta amcamla teyzemin oturduğu, giriş katın misafirhane olarak kullanıldığı, arka bahçesi amcamın yetiştirdiği lezzetli meyve ağaçlarıyla dolu olan evimiz.




Elif'in, yerçekimine meydan okuduğu, annemlerin evinin yakınındaki parklar.


Ayşecik:)

Elif, kındılı bındılı dedesiyle:)





Parkın kesmediği zamanlarda anneannesinin yüklüğünü park olarak kullanırken.



Umut Tarık Zeynep
Ankaradaki arkadaşlarımdan Gülsüm, İzmir'e giderken eşi ve çocuklarıyla annemlere uğrayarak çok sevindirdiler bizi.

Halam, çocuklarla oynarken





Pınarbaşı pikniğinden..




08-08-2009
Adet yerini bulsun diye kendi aramızda kutladığımız doğumgünü fotoğrafları