Sevdiğim oyuncağı almadan geçemiyorum. Ama sadece kendimi tatmin ediyorum sanırım. Çünkü Elif Hanım için küçük bir lastik toka bile hiç bıkmadan oynayabileceği güzel bir oyuncak.
Dil hala dışarıda:)
Umut'un odasında asılı dartı indirdik. O artık Elif'in en sevdiği oyuncaklardan. Bu şekilde oturmayı seviyor. Çocukken benim de en rahat ettiğim oturma pozisyonu buydu.
7,5 KİLOLUK ELİF HANIM
Son aylarda aşısı da olmayınca Elif'i doktora götürmeyi ihmal etmiştim. Özellikle son birkaç hafta neredeyse anne sütünden başka birşey almayınca ct. günü doktora götürmeye karar verdim ve randevu almak için hastaneyi aradım. Doktorumuz çok yoğun olduğu için üç hafta sonrasına randevu alabileceğimizi söylediklerinde doktorumuzdan da hastaneden de çok memnun olmamıza rağmen yine yeni dr arayışına giriştim:)
Benimle alakalı değil, Elif'in kaderi bu:) Hamileliğimin ilk aylarından beri nerdeyse, bir dr. a iki defa gittiysek üçüncüde başka birine gittik.
Neyse, Bülent İsveç'de olduğu için ablamla birlikte gittik. Yeni doktorumuzu pek bi sevdik. Oğlu da Elif gibi çok iştahsızmış. Ben anlatırken o da "aynı benim oğlum gibi" diye araya girdi sık sık. Beni anne olarak da, dr olarak da çok iyi anladı.
Kadının doktor olduğu halde çocuğuna yemek yedirmenin yolunu bulamadığını duyunca ben de biraz rahatladım.
Ablama göre de, "hekimden sorma çekenden sor demişler.." bu hem hekim hem çekenmiş, bundan iyisini bulamazmışım:)
Elif'e neler yedirdiğimi sordu. "Son zamanlarda hiç ama hiçbirşey, ama bir süre öncesine kadar en severek yediği tavuk sulu çorba" dediğimde çok tepki verdi. Tavuğu haftada bir defadan fazla kesinlikle vermememi söyledi. Genleriyle oynanmış mısırlarla besleniyormuş tavuklar!
(ee, kırmızı et zararlı diye beyaz et tüketin diyorlar, tavuk yediremiyorsun, denizler temiz olmadığı için balıklar civalı, hazır paketlenmiş gıdalar katkılı, sebze-meyveler hormonlu.. ne yedireceğiz???? )
İkinci en severek yediği bebe bisküvisi ile karıştırılmiş pirinç unlu mamayı da son derece kof buldu:( Ben de çok içime sinerek vermesem de en azından midesine birşeyler gidiyor karnı doyuyor diye seviniyordum.
Kim istemez çocuğu sebze çorbaları içsin, yoğurt yesin, meyve yesin,.. ama yemeyince ne yiyorsa onu vermekten başka çare kalmıyor ki.
Doktorumuz Elif'i çok hareketli ve geveze buldu. Bebeklerin güneş enerjisiyle çalışan türleri böyle oluyormuş. Ele avuça sığmaz ve çenesi düşük!:)
Muayene süresince hiç susmadı gerçekten. Ne yazık ki ağzını sadece konuşmak için kullanabileceğini sanıyor. Oysa yemek yemek için de kullanılıyor haberi yok!:P
Tarttığımızda 7,5 kg geldi kuzu.(ne kuzusu, serçe!) Boyu normal değerlerin biraz üzerinde ama kilo ayına göre bayağı bir düşük:(
İştahsızlığının altında başka bir sebep olabilir mi ona bakmak için kan ve idrar tahlili istedi.
Kanı kolayca aldılar, çok ağlamadı da çok şükür ama idrar için verdikleri torba Elif aşırı hareketli olduğu için sabit duramadığından -yenisini tak öbürünü çıkar- idrar beklemekle heba oldu günümüz. Oysa halletmemiz gereken işlerin yazılı olduğu uzunca bir listemiz vardı, Masko ve İstoçu fethedecektik edemedik. Sabah 10 da hastanedeydik işimiz bittiğinde saat 4 'e geliyordu.
Sonuçlar iyiydi çok şükür. Herhangi bir ilaç almasına gerek yok. Demir ve vitamine devam!
*Dün baktığımda iki üst diş çok kabarmıştı. Bugün ikisi birden çıkmış. İki koca diş, aynı anda! Kıyamaaam! Allah'a şükür ateş yapmadılar ama ne iştah bıraktılar ne afiyet. Dişler de çıktığına göre inşallah minik serçem açlık grevine bir son verir artık.
*İki üç gündür hiçbir yere tutunmadan ve yaslanmadan ayakta, elindeki oyuncakla oynuyor. Oyun bitince hemen oturuyor veya yakında tutunacağı biryer varsa tutunuyor. O ilk adıma cesareti yok henüz. Acelemiz de yok zaten.
*Abisine göre Elif kesin geleceğin rally şampiyonuymuş:) Yürütecindeyken çok hızlı ve virajları iyi alabildiği için:)
*Geçenlerde "Anne ben okuldayken Elif'e nitro oksit mi taktırdın bu ne hız " diye soruyor:)) araba hastası abinin kardeşi hakkındaki yorumları-yaklaşımı ancak böyle oluyor:)